Perşembe'nin gelişi Çarşamba'dan bellidir...
Samsunspor'un önceki günkü hezimetini çok iyi özetleyen bir atasözü.
27'nci haftada Şanlıurfaspor deplasmanından alınan galibiyetle farklı hedeflere yönelen takımın hayallerini yıkanlar, bugün ne hissediyorlar acaba.
Samsunspor'u gerçekten yönettiklerini mi sanıyorlar?
7 haftada 5 galibiyet, 2 beraberlik gibi müthiş bir seri.
Sonrası...
Futbol yöneticiliği okulu olsa, ne yapılmaması gerektiğini anlatmak için Samsunspor yönetiminin ortaya koyduğu performansı örnek olarak göstermek yeterli olur.
Futbol kulübü yönetimini, fabrika yönetimi gibi düşünenler, bugünkü tablonun baş mimarıdır.
2.5 saat konuşup hiçbir şey anlatmadığı basın toplantısında 3-4 soru ile herşeyi açıkladığını düşünenlerin o gün sarfettiği tek doğru söz "İletişim yönetimi" ydi.
Onu da yapamadıkları ortada.
İdarecilik, bilgi ve beceri isteyen bir makamdır.
Türk futbolu da makam sahibi olmuş ama idareci olamamış bir çok örneği içinde barındıyor ne yazik ki.
Eğer bir yönetimle teknik adam arasında problem varsa ve bu her geçen hafta daha da belirgin bir hal alıyorsa orada başarı sağlamak mümkün değil.
Ve o teknik kadroyla devam etmenin adı 'İstikrar' hiç değil; başka bir şey.
"Ateş olmayan yerden duman çıkmaz" sözü Osman Özköylü'nün, Kalpar'ın isminin dolaşmaya başladığı günlerde sarf ettiği cümleydi.
Sadece bu söz bile teknik adamın, yönetime güvenmediğini, aralarında bir sorun olduğunu gösteriyor.
Sonrasında Elazığspor maçının ardından söylediği, 'çamur' ve 'bataklık' gibi ifadelerle Samsunspor ismini yanyana kullanması bile bu kulüpte bağlarının koparılması için yeterli bir nedendi.
Her ne kadar sonrasında özür dileyip yanlış yaptığını kabul etsede...
Ama geçen sezon da aynı hatayı yaptı Samsunspor'u yönetenler.
Buna hata denirse tabii.
Bir kere yaparsan "HATA" olur ikinci kez yaparsan "TERCIH"tir.
Bu da yönetimin bir tercihi...
3 kez istifa eden Ümit Özat'ın bu talebini kabul etmemelerini bir hata olarak görürsek eğer, Osman Özköylü konusundaki tutumları da bir tercihtir.
Ve bu tercih Samsunspor'u uçurumun kenarına kadar getirdi.
Takım ile bütünleşmiş taraftar, teknik heyet ve futbolcu kadrosunu birbirinden bu kadar uzaklaştırmak, ancak Samsunspor'u yönetenlerin yapabileceği bir işti...
Kriz yönetmek, marifet isteyen bir özelliktir, ayrı bir meziyet ister...
Samsunspor'u yönetenlerden de bu meziyeti beklemek en doğal haktır.
Ama Erkurt Tutu'nun kriz yönetmekle ilgili ciddi sıkıntıları olduğu da bir gerçek.
Samsunspor ile iyi bir uyum sağlayan teknik heyetin bu ahengini bozmak bir meziyet elbette.
Bunu başardıkları için tebrik edilmeyi bekliyorlarsa eğer...
Sonuç olarak, sözün özü; bugünkü tablonun tek mimarı Erkurt Tutu ve ekibidir.
Haziran ayında yapılacak olağan genel kurulda aday olmayı düşünüyorsa eğer, bu tercihlerini bir kez daha gözden geçirmesi Samsunspor'un yararına olur...